|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Eğer Üye Değilseniz Öncelikle SİTEYE ÜYE OL`unuz
FORUMA ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA
Burdasın: Forum => Elementler ve Bileşikler => Uranyum |
|
varyans (şimdiye kadar 37 posta) |
Uranyum ![]() Sembol: U Atom Numarası: 92 Atomik Yığın: 238.0289 amu Erime Noktası: 1132.0 °C (1405.15 °K, 2069.6 °F) Kaynama Noktası: 3818.0 °C (4091.15 °K, 6904.4 °F) Proton ve Elektron Sayısı: 92 Nötron Sayısı: 146 Sınıfı: Aktinitler (Yeryüzünde nadir bulunuyor.) Kristal Yapısı: Orthorhombic Yoğunluk: 18.95 g/cm3 Bulunuş Tarihi: 1789 Buluşu Yapan: Martin Klaproth Peşblend ile çalışmakta olan Alman kimyacısı Martin Klaproth 1789’da, bilinmeyen bir elementin varlığını fark etti. 1841 yılında da Fransız kimyacısı E.M. Peligot, bu yeni elementi ayırt ederek daha önce ileri sürülmüş varsayımı doğruladı. Bir metal olan bu yeni elemente Uranüs gezegeninden esinlenerek uranyum (U) adı verildi. 1872’de Mendeleyev, uranyumun doğal elementlerin en ağırı olduğunu önce varsaydı, daha sonra da kanıtladı. Birkaç yıl sonra, Fransız fizikçisi A.H. Becquerel, uranyumun radyoaktif bir madde olduğunu buldu ve böylece, kendiliğinden oluşan nükleer dönüşümle ilgili sistematik çalışmaların temelini atmış oldu. Bir bakıma, simyacıların düşleri gerçekleşmişti: Bir element, başka bir elemente dönüştürülebilecekti. Alman fizikçisi O Hahn ve F. Strassmann’ın 1939’da uranyumun bölünebilme özelliğini bulmalarından sonra, bu metal, sanayi açısından önem kazandı. M.S. 79 yıllarında bilinen ve uranyum oksit kapsamı %1’ den çok olan sarı cam, İtalya’da Napoli yakınlarında bulunmuştur. O halde uranyumun yüzyıllarca kullanıldığı, ama aynı süre boyunca özelliklerinin bir giz olarak kaldığı söylenebilir. Daha yakın dönemlerde, uranyum filizleri saat ve aygıt göstergelerinin boyanmasında kullanılan bir radyum kaynağı yerine geçiyordu. Günümüzde ise uranyum, dünya ticaretinde ve siyasetinde son derece önemlidir. Atom bombasını (anında fizyononun bir örneği) ve nükleer reaktörleri (denetimli fizyon) olanaklı kılmıştır. Nükleer reaktörler, ucuz elektrik gücünü gerçekleştirmenin yanısıra, maddenin kökenini incelemekte güçlü bir araştırma gereci oluşturmuştur. Atom reaktörlerinden bir yandan çok sayıda nötron üretilirken, benzer biçimde, çok büyük bir enerji de açığa çıkar. Hem atom bombası, hem de nükleer reaktörler, uranyum-233 ve uranyum-235’-238’in plütonyum izotoplarından çıkan enerjiyi kullanır. Bu çekirdeklerden birine bir nötron çarparsa, çekirdek daha hafif iki çekirdeğe bölünür, aynı anda da, iki ya da üç başka nötron ile büyük miktarda enerjiyi açığa çıkarır. |
Bütün konular: 186
Bütün postalar: 272
Bütün kullanıcılar: 236
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse
|