|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Eğer Üye Değilseniz Öncelikle SİTEYE ÜYE OL`unuz
FORUMA ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA
Burdasın: Forum => İnşaat => Yol yapım tekniğinin gelişimi |
|
burak5454 (şimdiye kadar 8 posta) |
İlk insanlar yaşamak ve korunmak zorunluluğu sonucu doğal olarak yer değiştirme ihtiyacını duymuşlardır. Dolayısıyla yol tarihinin insanlığın tarihi ile beraber başladığı ve medeniyetin ilerlemesine paralel değişimler gösterdiği böylece devam edeceği kabul edilebilir. Yaşamları ile ilgili kaynaklara en kısa yoldan ulaşımı sağlayan ve izlerden oluşan patikaları kullanan ilk insanlar bilinen en eski taşıt olan kızağı keşfedince karşılaştıkları çekim zorluğunu yenmek için eğim ve genişlik gibi hususlarda değişiklik ihtiyacı duymuşlar ve böylece ilk yollar oluşmaya başlamıştır. Bununla beraber yol tekniğinde ilk gelişmelerin M.Ö 5000 yıllarında tekerleğin icadı ile başladığı kabul edilmektedir. Tarihte ilk önemli yollara M.Ö. 3500 yıllarında olmak üzere Mezopotamya bölgesinde rastlanmıştır. Akdeniz’de Girit adasında rastlanan ve M.Ö. 1500 yılından önce inşa edilmiş olduğu anlaşılan taş kaplamalı yol, M.Ö 359 yılında Babil ile Mısır arasında yapıldığı saptanan yol bilinen en eski önemli yollardan olup bu arada Orta ve Güney Amerika da Maya’lar,Aztek’ler,ve İnka’lara ait yol ve yol ağı kalıntıları da bulunmuştur. Eski çağlarda görülen esir ticareti ile Roma İmparatorluğunun genişleme çabaları yol inşa tekniğinde önemli gelişmelere yol açmıştır. Bu devirde yapılan yollar genellikle 4.5 m genişlikte olup her iki kenarında ayrıca yaya yolu da bulunurdu. Roma İmparatorluğu’nun çöküşü ve Avrupa’da çevre ile ilişkilerini en aza indirmeyi prensip edinen Feodal beyliklerin ortaya çıkması ile yol inşası durmuş, yapılmış olan yollar bakımsızlık yüzünden kısa zamanda kullanılamaz duruma gelmiştir. Hızlı bir yol yapı tekrar 18.yy. ın ikinci yarısında başlayabilmiştir. 19.yy ın başlarında canlılık kazanan yol inşa faaliyetleri lokomotifin keşfi ile tekrar duraklamış ve demiryolu ulaştırması o devirdeki hayvan gücüne dayanan karayolu ulaştırmasına göre daha kolay, daha süratli ve konforlu olduğundan hemen bütün ülkelerde demiryolu inşaatı ön plana alınmıştır. Ancak 20. yy ın başlarında keşfedilen otomobilin I. Dünya Savaşından sonra ulaştırma hizmetlerinde büyük ölçüde kullanılmaya başlanmasıyla karayolu inşaatı tekrar canlanmış ve yapım tekniği taşıt teknolojisindeki yeniliklere paralel olarak eskisinden daha büyük bir hızla gelişmiştir. Türkiye çok çeşitli uygarlıkların oluşup çatıştığı bir geçit bölgesinde bulunması nedeniyle uzak geçmişten bu yana farklı karakter ve doğrultuda yol ağlarına sahip olmuştur.Türkiye Cumhuriyeti zamanında muhtelif tarihlerde çıkarılan kanunlar ve kurulan örgütlerle yol yapımına tekrar önem verilmişse de 1946 yılına kadar bu konuda önemli bir gelişme olmadığı ve çalışmaların dağınık bir şekilde kaldığı öne sürülebilir. Türkiye’de gerçek anlamda planlı ve modern yol yapımının 1 Mart 1950 yılında yürürlüğe giren 5539 sayılı kanunla ve Bayındırlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Karayolları Genel Müdürlüğü örgütünün her türlü yol yapımını devralması ile başladığı kabul edilebilir. |
Bütün konular: 186
Bütün postalar: 272
Bütün kullanıcılar: 236
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse
|